Kripto Para ile Ödeme Yasağı Ne Demek?

Kripto Para ile Ödeme Yasağı Ne Demek?

Dünyamız hızla gelişmekteyken teknoloji ile birlikte online ticaret artık klasik ticaretin yerini aldı. Kripto (dijital) paraların yoğunlaştığı bu günlerde, Merkez Bankası'ndan bugün Kripto para ile ödeme yapma yasağı geldi. Resmi gazetede açıklanan bilgiye göre Kripto paralar ile ödeme yapmak veya ödeme almak yasaklanırken; "Çağın gerisinde mi kalacağımız yoksa bu bir otokontrol mekanizması olarak kısa süreli bir uygulama mı olacak? Toplumun çoğunluğu Kripto para ile bu yıl yeni tanışırken Kripto para ile ödeme yapmak ne demek? sorularını gündeme geldi.

Alışverişin başlangıcından bu yana bir mal veya hizmet karşılığı ödenen değere para deniyor. Tarihteki ilk madeni para basımının M.Ö 700'de Lidyalı'lar tarafından yapıldığı biliniyor. Darp suretiyle basılan ilk madeni paranın Anadolu'dan çıkmış olması ve dünyanın ilk büyük darphanesinin Fatih Sultan Mehmet tarafından İstanbul Simkeşhane'de kurulmuş olması toplumumuzun para ve ticarete öncülük ettiğini gösteriyor. İlk kağıt para 11. yüzyılda Çin'de ve sonrasında 17. yüzyılda da Avrupa'da dolaşıma başlamış. Hatta 13. yüzyılda Venedik ile Bizans arasında hisse senedi ticareti bile gerçekleşmiştir. Kağıt üzerine basılan bir miktar Venedik'te bir bankaya depolanırken, karşı değeri Bizans'ta kabul görmüştür.

Paranın dijitalleşmesi

1960'da ilk Bankamatikler kurulurken 1970 yılında ilk elektronik para (bankamatik kartı ile ödeme) ve sonrasında kredi kartları icat edildi. Devamında 90'ların sonuna doğru online bankacılık devri başladı ve 2015 yılına kadar dünya çapında toplumun %45 tarafından kullanılır hale geldi. Akıllı telefonların da devreye girmesi ile birlikte online bankacılığın işleyişi ve güveni artarak şuan mümkün olan üst noktasına ulaştı. Artık kağıt para ile madeni para kullanma zorunluluğu ortadan kalktı. Hatta devletlerin kağıt ve madeni paraların tamamen ortadan kalkmasını ve sadece dijital ödeme sistemlerinin çalışmasını istediği iddiaları da ortada dolaşmakta. Bu şekilde paranın akışını daha iyi kontrol edebilir ve kötüye kullanılan paraların (terör, kaçakçılık, kayıt dışı kullanım ve yasalara aykırı kullanımlar) peşine düşebilir olmaları sağlanacakmış. Tabi bu bir söylenti olmakla birlikte gerçeklik payı tartışılır.

Kripto Paranın gelişimi

2008 yılında dünya Kripto para birimi Bitcoin ile tanıştı. İlk kez devletlerin kontrolü dışında dolaşıma başlayan bir dijital para birimi hayata geçip kriptografi şifrelemesi ile bilgisayardan bilgisayara aktarım sağlama imkânı sundu. Devletlerden, bankalardan, kuruluşlardan ve madeni bir değerden (altın, gümüş) bağımsız merkezsiz bir sistem devreye girdi. Bununla birlikte para transferi yapan kişilerin gizliliği artarken paranın akışı devletlerin kontrolü dışında çıktı. Şöyle düşünün; Siz bir havale veya EFT (Elektronik Para Transferi) işlemi yaparken bir IBAN (Uluslararası Banka Hesap Numarası) kullanıyorsunuz. BIC ve SWIFT kodları (Banka şubenizin bilgileri) ile birlikte birine ödeme yaptığınızda elektronik olarak tüm akış kayıt ediliyor. Buna zamanı, yeri, miktarı ve kimden kime gittiği dahil tüm açık bilgileri içeriyor. Her ne kadar kişisel verilerin korunması söz konusu olsa da, bu sistemi icat eden ve bankacılık sistemini elinde tutan Amerika ve Avrupa bile tüm akışlardan haberdar oluyor. Hatta bu zinciri kırmak için Türkiye'de FAST (Fonların Anlık ve Sürekli Transferi) sistemi hayata geçirildi. Yurtdışı bizim akışlarımızı bu şekilde takip edemezken yine kendi devletimizin kontrolü altında işlem yapıyoruz. Bitcoin ve Kripto paralarda böyle bir kontrol mekanizması ve merkezi kontrol sistemi yoktur. Paranın akışı bu durumda kontrolsüz mü? Değil tabi ki! Hatta elektronik yoldan tüm işlemler yapılığı için tüm izler ortada. Ancak kimden kime gittiği gizliliği cüzdanlar (wallet) tarafından koruyor.

Günümüzde binlerce farklı kripto para birimi dolaşımda ve 2020 yılından bu yana tüm dünyada yüksek bir popülariteye ulaştı. Kripto para artık azınlığın bildiği kullandığı bir yatırım aracı değil, halka yayılarak herkesin ulaşabileceği bir para birimi haline geldi. Günlük 300.000 üzeri yeni Kripto para cüzdanı açılırken Türkiye de bu trendin Amerika ve Çin ile birlikte başını çekiyor. Hal böyleykentecrübemiz ve insanların kripto para birimlerine güveni artıyor. Başlangıçta Bitcoin varken bugün Ethereum (Ether Coin), Binance (BTC Coin), Cardano (Ada Coin) gibi para birimleri farklı teknolojik altyapılar sunarak çeşitliliğini artırıyor. En büyük kripto para borsalarından biri olan Coinbase hatta daha dün Nasdaq'da (Amerika Borsası) işlem görmeye başlayıp ilk gününde %30 kâr ile kapanış yaptı.

Paypal kripto ile ödeme kabul ediyor

Artık bu kadar bilinen ve halk tarafından yatırım aracı olarak stoklanan kripto paraların hayatımıza aktif bir şekilde girmesi ve banka kartı, kredi kartı gibi online ödemelerde kullanılması bir sonraki aşamasını teşkil ediyor. Tesla gibi birçok tanınmış şirket (Elon Musk'ın şirketi) Bitcoin ile ödeme kabul etmeye başlamıştır. Dünyanın en büyük online ödeme kuruluşu olan PayPal ödemeleri Bitcoin ile kabul ederken Visa Card ve Master Card kuruluşları Bitcoin ve benzer Kripto para birimleri ile ödemeyi yakın zamanda devreye sokacaktır. Hal böyleyken siz Bankamatik veya kredi kartınızı kullanırken kripto para hesabınızdan ödeme yapıyor olabileceksiniz. Bunu da özellikle zor şifreler girmeden, temasız işlem yaparak kolayca gerçekleştireceksiniz. Bu gelişmelerin yıllar sonra olacağından da bahsetmiyorum. Bu senenin içinde bunları göreceğimizden eminim.

Kayıt dışının öne nasıl geçilecek?

Merkez bankalarının kayıt dışı işlemlerin önüne geçmesi için kripto paralar ile ödemeyi yasaklaması "kimse bilgiye ulaşmasın" diye matbaa makinesini yasaklamasına benzer. Bu devirde bilginin akışı internetten herkes tarafından kolayca ulaşılabileceği gibi birçok ara kuruluş sayesinde (uluslararası)kripto paralar ile ödeme imkânınız da olacak. Eğer kendi ülkemizde bu yasakları koyarsak paranın akışını yurtdışı online satış pazarlarına yönlendirmiş oluruz. Kayıt dışı paranın akışını kontrol etmek ve bu akışın yasa dışı faaliyetlerde kullanılıp kullanılmadığını tespit etmek istiyorsak diğer ülkelerin de kayıt altına aldığı KYC (Know your customer/ Müşterini tanı) sistemleri devreye sokmalıyız. Zaten Türk kripto para borsaları (örnek: Paribu, BTC Türk, ICRYPEX gibi) bu bilgileri talep edildiği taktirde devlete sunmak zorundadır.

Diğer yandan da tüketiciyi korumak adına atılmış bir adım olduğunu ve bu açıdan bakıldığında "sahtekarlık ve dolandırıcılığın" önüne geçilmesi için çalışıldığını düşünüyorum. Merkez Bankasının yapmış olduğu açıklamayı, koruma amaçlı bir regülasyon olarak algılamak da mümkün. Ancak daha suç işlenmeden tamamıyla yasaklamanın geçici bir çözüm olduğunu sanıyorum. Yoksa bu işlem hırsız camdan girmesin diye güvenli cam yerine duvar örmeye benzer.

Amacımız çağın gelişiminin gerisinde kalmak değil, akışıyla birlikte hareket etmek olmalıdır. Bunun için korkularımızın yerine vizyonumuz ve karşılaşılan zorlukları yasalarda yasaklamalar ile değil, regülasyonlar ile kontrol etmeyi tercih etmeliyiz. Merkez bankasının da amacının bu olduğunu ve gelecek gün ve haftalar içinde bu yasağın yerini geniş çaplı regülasyonların alacağını umut ediyorum. Çağ bizi biz istemesek bile gelip geçecektir. Anadolu topraklarında başlayan para ticaretinin öncüsü olduğumuz gibi, çağımızın kripto parasının da geliştiricisinin ülkemizin olması ümidiyle.

Fark yaratan bir projeniz mi var? Şimdi bize ulaşın

Bilgi almak için tıklayın